09 Ekim 2025

Üniversitemiz 2025-2026 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Törenine Katıldı

Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle gerçekleştirilen 2025-2026 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı.

Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan’a; Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saadet Atsü, Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Arslan, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim Cengiz, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nuray Taştan, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Merve Suna Özel Özcan ile öğrencilerimiz eşlik etti.

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, YÖK üyeleri, üniversite rektörleri ile öğrenciler katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende açılış konuşmasını gerçekleştiren YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, lisans programlarında önemli yapısal değişikliklere gidileceğini açıkladı. Ders yüklerinin sadeleştirileceğini, uygulama ve proje odaklı eğitimin artırılacağını belirten Prof. Dr. Özvar, yaz okulunun etkinleştirilmesi ve üst sınıf derslerinin erken alınabilmesi sayesinde bazı lisans programlarının 3 yılda tamamlanabileceğini söyledi. Üniversite-sektör iş birliğini güçlendirecek uygulamalı eğitim modelinin hayata geçirileceğini duyuran Prof. Dr. Özvar, bu kapsamda Konya, Gaziantep, İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir ve Ankara’da pilot uygulamaların başlayacağını belirtti. Yapay zekâ, dijital teknolojiler, tarım, enerji ve sağlık gibi alanlarda açılan yeni programlara büyük ilgi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özvar, Türkiye’nin yükseköğretimde uluslararası alanda da daha görünür hale geldiğini vurguladı. Konuşmasında Gazze’ye de değinen Prof. Dr. Özvar, tüm üniversitelerde Filistin’e destek amacıyla ilk derslerde bu konunun ele alındığını ve Filistinli öğrencilere her zaman kapıların açık olduğunu belirtti.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar'ın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan törende konuşmasını gerçekleştirdi.

Türkiye’nin yükseköğretimde ulaştığı seviyeyi daha da yukarılara taşımak için güçlü bir vizyonla çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Kıymetli hocalarım, bizler hepimiz köklü bir mazinin, büyük bir medeniyetin, alim, arif ve eğitim kurumlarımızla çok zengin bir müktesebatın varisleriyiz. Bilhassa 11. yüzyıldan itibaren burası, aklı vicdanla buluşturan, ilmi hilm ile taçlandıran, yeni eserlerin, yeni fikirlerin mahreç noktası olmuştur, yani çıkış noktası olmuştur. İlmi yitik malı gören ecdadımız, çağlar boyunca medeniyet bahçemizi ilim çiçekleriyle süslemiş, dünyaya ve insanlığa yeni değerler hediye etmiştir. Genelde göz ardı edilen şu hususa da dikkat çekmek isterim. Sultan Alparslan'ın emriyle El-Harezmi tarafından Ebu Hanife'nin kabrinin yanı başına inşa ettirilen Azamiye Külliyesi Bağdat'taki ilk Selçuklu medresesidir. Bu medrese bugünkü anlamda ilk eğitim kurumu olarak bilinen Nizamiye Medresesi'nden yaklaşık 5 ay önce 15 Mayıs 1067 tarihinde kurulmuştur. Bilim dünyasına çok önemli katkılar yapan ve zaman içinde sayıları artan eğitim kurumlarımız kısa sürede geniş bir coğrafyayı etkilemiş, kurumsal yapısıyla Avrupa ülkeleri için rol model teşkil etmiştir.

Osmanlı, işte böylesine güçlü, kadim ve müessir bir ilmi geleneği devam ettirmiştir. Bursa'da, Edirne'de, İstanbul'da daha pek çok yerde Orhan Gazi, Süleymaniye medreseleri ve daha nice eğitim merkeziyle Balkanlar başta olmak üzere gönül coğrafyamız adım adım, nakış nakış işlenmiştir. Dünyanın farklı ülkelerindeki binlerce hoca ve öğrenci bu kurumlara tahsil amacıyla gelmiş, insanlığın ortak birikimine katkıda bulunmuştur. Bunda inanç ve kültürümüzde ilim ve alimin hep el üstünde tutulmasının, ilim erbabına daima hürmet gösterilmesinin payı büyüktür.

Ancak şunu da biliyoruz ki, bilim tarihinin yazılmasında yeterince etkili olamadığımız için bu toprakların dünya bilimine sunduğu eşsiz katkılarını dünyaya anlatmakta zorlanıyoruz. Tarih boyunca bilime yaptığımız katkıların görmezden gelinmesine fırsat vermemeli, özgüven içinde bunları özellikle gençlerimize anlatmaya sabırla devam etmeliyiz.’’ dedi.

"208 yükseköğretim kurumumuz var"

Yükseköğretim kurumlarının geçmiş yıllardan çok daha iyi seviyelere geldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘’ Kıymetli hocalarım, sevgili öğrenciler, ilhamını geçmişten alan parlak bir geleceği inşa etmek, Türkiye'nin yükseköğretimde ulaştığı seviyeyi yukarılara çıkarmak için kararlı bir şekilde çalışıyoruz. Teknik ve fiziki altyapıdan eğitim kadrosuna, müfredattan yurt ve barınma imkanlarına kadar her alanda yepyeni bir vizyonla hareket ediyoruz. 23 yıl önce üniversite sayımız 76'ydı. Bugün 81 ilimizin tamamında, 79'u vakıf, 129'u devlet üniversitesi olmak üzere 208 yükseköğretim kurumumuz var. Bu şu demek. Ailesinin maddi durumu ne olursa olsun, okumak isteyen tüm gençlerimiz artık yükseköğretim imkanından çoğu zaman kendi ilinde rahatlıkla faydalanabiliyor. Bir diğer önemli husus şudur. Üniversitelerimiz dünya sıralarında veya sıralamasında her geçen yıl üst basamaklara tırmanmaktadır. 2029'a kadar en az 2 üniversitemizin ilk 100'de, en az 10 üniversitemizin de ilk 500'de yer almasını öngörüyoruz. Şurası da çok mühimdir. Sizin de bildiğiniz gibi, 10 yıllar boyunca bu ülkede bilim, bilim insanlarının sorunları, üniversitelerimizin niteliği konuşulmadı. Üniversiteler maalesef yıllarca kılık kıyafet yasaklarıyla, ikna odalarıyla, öğrenci olaylarıyla gündeme geldi. Biz işte bu çarpıklığa son verdik. Hem katsayı adaletsizliğini hem de 28 Şubat zihniyetinin kötü mirası olan kılık kıyafet yasaklarını ortadan kaldırdık. Bugün ülkemizin dört bir yanında 7 milyonu aşkın öğrencimiz üniversite eğitimlerini özgürce sürdürebiliyor. 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin yüzde 13 olan net okullaşma oranını 4 kat artırarak yüzde 50 bandına çıkardık. Bu yaş grubunda kadın erkek öğrencilerimiz arasındaki yükseköğretime erişim farkını ise sıfıra indirdik. Aynı dönemde akademik personelimizin sayısını 76 binden 186 bine yükselttik. 

"Organize sanayi bölgesi, meslek yüksekokulu modelini hayata geçirdik"

Üniversite ve sanayiinin iş birliğini arttırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Üzerinde durduğumuz bir diğer konu, üniversite-sanayi iş birliğidir. 28 Şubat uygulamalarının mesleki eğitimde açtığı yaralar halen tam olarak kapanmamıştır. Sırf imam hatip okullarının önünü kesmek için devreye konulan katsayı zulmünün istihdamdaki olumsuz etkilerini bugün bile hissediyoruz. Reel sektör özellikle üretim hatlarında çalıştıracak personel bulamazken diğer tarafta gençlerimiz işsizlikten yakınıyor. Bu tenakuzu giderecek politikaları devreye alıyoruz. Öğrencilerimizin teorik bilgilerini sanayi ortamında uyguladığı organize sanayi bölgesi, meslek yüksekokulu modelini hayata geçirdik. Bu okullarda eğitim alan öğrencilerimizin iş bulma oranı şimdiden yüzde 80 seviyelerine ulaştı. Her şehrimizde en az bir meslek yüksekokulunun o ilin sanayi odasıyla koordineli şekilde faaliyetlerini sürdürmesi için çalışmalarımıza hız verdik. Daha pek çok alanda attığımız adımlar ve yaptığımız düzenlemelerle gençlerimizin ve üniversitelerimizin önünü açmaya devam edeceğiz.’’ şeklinde konuştu

 

"Ülkemizdeki uluslararası öğrenci sayısını 1 milyona çıkarmayı hedefliyoruz"

Uluslararası öğrencilerin ülkemize sağladığı katkılardan bahseden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Kıymetli misafirler, bu noktada yükseköğretimde uluslararası bir nitelik arz etmesi bakımından çalışmalarımıza ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bugün dünya genelinde 8 milyona yakın uluslararası öğrenci var. Türkiye 350 bini aşkın misafir öğrenci sayısıyla dünyada altıncı sırada yer alıyor. 198 ülkeden gelen bu öğrencilerin yüzde 95'i kendi nam ve hesabına öğrenim görüyor. Okul ücretini, yurdunu, kirasını, gıdasını ve hasıl tüm masraflarını kendi cebinden karşılıyor. Ülkemizdeki uluslararası öğrencilerin Türk ekonomisine yaptığı yıllık katkı 3 milyar doların üzerindedir. Küresel yükseköğretim ekonomisi ise 370 milyar doları aşıyor. Görüldüğü üzere önümüzde değerlendirme bekleyen çok ciddi bir potansiyel bulunuyor. Biz de bu potansiyeli layıkıyla değerlendirmek niyetindeyiz. Ülkemizdeki uluslararası öğrenci sayısını orta vadede 500 bine, uzun vadede ise 1 milyona çıkarmayı hedefliyoruz.

Şimdi biz böyle iddialı konuşunca hemen birileri çıkıyor, bizi eleştirmeye, gençlerimizi bize karşı kışkırtmaya başlıyor. Oysa ortada tenkit edilecek değil, takdir edilecek bir vizyon var. Küresel eğitim vizyonumuzu idrak edemeyen çevrelere şunları bugün bir kez daha hatırlatmak isterim: Misafir öğrencilere tahsis edilen kontenjanlar vatandaşlarımıza ayrılan kontenjanların tamamen dışındadır. Yani kimse kimsenin hakkını yemiyor, gençlerimizin hakkını gasp etmiyor. Akademisyeniyle, öğrencisiyle, stajyeriyle farklı kıtalardan ülkemize gelen bu kardeşlerimiz, Türk üniversitelerine önemli katkılar sağlıyor.’’ ifadelerini kullandı.

Program, YÖK tarafından verilen “YÖK 2025 Üstün Başarı Ödülleri” kapsamında ödül almaya hak kazanan akademisyen ve üniversitelere ödüllerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilmesi ile sona erdi.’’ dedi.

 2024-2025 YÖK Akademik Yılı Açılış Töreni’ni değerlendiren Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, ‘’Sayın Cumhurbaşkanımız ve YÖK Başkanımızın ortaya koyduğu güçlü vizyon, üniversitelerimizin eğitim, araştırma ve topluma hizmet alanlarında daha etkin, daha nitelikli ve daha yenilikçi bir yapıya kavuşması açısından büyük önem taşıyor. Özellikle proje ve uygulama temelli eğitim yaklaşımı, öğrencilerimizin mezuniyet sonrası hayata daha donanımlı şekilde hazırlanmasını sağlayacaktır. Biz de Kırıkkale Üniversitesi olarak bu vizyon doğrultusunda çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz.’’ şeklinde konuştu.